İnsanların büyük kısmı sevmediği işlerde çalıştığı için, buna kendilerini mecbur hissettiği için çalışmanın sevimsiz bir şey olduğuna inanıyor. Oysa insanın en mutlu olduğu anlar ürettiği, hayata değer kattığı, bedeniyle, aklıyla emek verdiği, ‘Varoluşum bir işe yarıyor.’ hissettiği anlardır. Sen de okul yaşantında bunu deneyimlemişsindir. Bazen senin bazense arkadaşların için okulun bir hapishaneye dönüştüğü derslerin adeta ceza haline geldiği oldu. Ama hatırla bazı etkinliklerde, bazı derslerde, bazı ders konuları işlenirken, projede görev alırken özgürleştiğini, orada bulunmaktan bir parçası olmaktan keyif aldığın yaşantıların da oldu. Bu olumlu durumların gerçekleşmesi insanın potansiyeli kullanmasıyla ilgilidir.

Kariyerini bir mecburiyetten kurtarıp, çocuğun oyununu oynaması gibi yaşamaktan bahsediyorum. İlgini, yeteneğini, tutkunu bir araya getiren hedeflerin olması senin odaklanmanı sağlayacaktır. ‘Aşk ile yapmak’ dedikleri işte bu ilgi-yetenek-tutku üçlüsünün bir amaç için sefer olmasıdır.

Geleceğini tasarladığının kariyerini planladığının farkında olarak yaşa. Hayalin geleceğin olsun.

 

Geleceğini Yaşa ekibi tarafından kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilerek paylaşılmasını rica ederiz.